29 Aralık 2008 Pazartesi
21 Aralık 2008 Pazar
Güz Düsünceleri
Bu sabah gökyüzü daha bir yorgun,
Daha bir dumanli,
Daha bir derin!
Su anda, omzumdan tanidik bir el,
Tutup silkelese söyle bir güzel,
Kurtulsam yükünden düsüncelerin!..
Bekir Sıtkı Erdogan
SONBAHAR AYİNİ
Tişre deniz. Tırıs rüzgar.
Işıkların içinden geçen sabah
Theresa Berganza'nın sesinden
süzülen gamlı, uzun yola çıkmış
yalnız kuş. Gökyüzünde bulut,
bulutta biçim, biçimde gizlenen
telaş, telaşı besleyen vatos zaman,
zaman: Yaprağa yürüyen su,
*
damara yürüyen kan, durup bekleyen
tişre deniz: Kalanlar, gidenler,
içimden geçen ışık, karanlık,
içimden geçen vurgun.
Bir gece, bir gece daha kaldı-
yetişsin içimden geçen siyah tren.
ENİS BATUR
Bu sabah gökyüzü daha bir yorgun,
Daha bir dumanli,
Daha bir derin!
Su anda, omzumdan tanidik bir el,
Tutup silkelese söyle bir güzel,
Kurtulsam yükünden düsüncelerin!..
Bekir Sıtkı Erdogan
SONBAHAR AYİNİ
Tişre deniz. Tırıs rüzgar.
Işıkların içinden geçen sabah
Theresa Berganza'nın sesinden
süzülen gamlı, uzun yola çıkmış
yalnız kuş. Gökyüzünde bulut,
bulutta biçim, biçimde gizlenen
telaş, telaşı besleyen vatos zaman,
zaman: Yaprağa yürüyen su,
*
damara yürüyen kan, durup bekleyen
tişre deniz: Kalanlar, gidenler,
içimden geçen ışık, karanlık,
içimden geçen vurgun.
Bir gece, bir gece daha kaldı-
yetişsin içimden geçen siyah tren.
ENİS BATUR
Güz Dalginliklari
Gül diye kokla güz dalginliklarini
Umut tacirlerine yüz verme sakin
Yenilirsen dövüserek yenilmelisin
Hiç kimseye verecegin hesap kalmamali
Ahmet Telli
Gül diye kokla güz dalginliklarini
Umut tacirlerine yüz verme sakin
Yenilirsen dövüserek yenilmelisin
Hiç kimseye verecegin hesap kalmamali
Ahmet Telli
Gülmek; "SAF" denme riskini göze almaktır.
Ağlamak ise; "DUYGUSAL" görünme riskini...
Birine yakınlaşmak; "KENDİNİ KAPTIRMA" riskini,
Duygularını açmak; "KENDİNİ ORTAYA KOYMA" riskini,
Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;
"ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA" riskini göze almaktır.
Sevmek; "KARŞILIK GÖREMEME" riskini...
Yaşamak ise; "ÖLME" riskini göze almaktır.
Umutlanmak; "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA" riskini
Çabalamak ise; "BAŞARISIZ OLMA" riskini göze almaktır...
Ama riskler yaşanmalıdır,
çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.
Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden konunabilir
ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez.
Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,
bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.
Leo F.Buscaglia
İngilizceden çeviren: Nur Coşan
Ağlamak ise; "DUYGUSAL" görünme riskini...
Birine yakınlaşmak; "KENDİNİ KAPTIRMA" riskini,
Duygularını açmak; "KENDİNİ ORTAYA KOYMA" riskini,
Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;
"ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA" riskini göze almaktır.
Sevmek; "KARŞILIK GÖREMEME" riskini...
Yaşamak ise; "ÖLME" riskini göze almaktır.
Umutlanmak; "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA" riskini
Çabalamak ise; "BAŞARISIZ OLMA" riskini göze almaktır...
Ama riskler yaşanmalıdır,
çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.
Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden konunabilir
ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez.
Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,
bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.
Leo F.Buscaglia
İngilizceden çeviren: Nur Coşan
20 Aralık 2008 Cumartesi
HEP BÖYLEDİR,BU İSTANBUL AKŞAMLARI...
SARHOŞLARLA DOLU KALDIRIMLAR,
KÖŞE BAŞLARINDA YORGUN SOKAK KADINLARI.
HER ADIMDA AYRI BİR RENK CÜMBÜŞÜ.
MOZAİK TAŞI GİBİ DÖŞENMİŞ HAYATLAR.İSTANBUL SOKAKLARINA ....
BU KÖŞE DE KALDIRILIYOR,
DÜŞEN DÜŞTÜĞÜ YERDEN
DİĞER KÖŞEDE, BİR BAŞKA NEDENDEN
TEKMELENMEK ÜZERE YENİDEN.
SEYYAR SATICILAR,KADIN SATANLAR,ZEHİR SAÇANLAR...
VE DE SATILIK HAYATLAR...
HEPSİ,HEPSİ,HEPSİ
İSTANBUL'UN DİZLERİ KANAYAN SOKAKLARINDA
SARHOŞLARLA DOLU KALDIRIMLAR,
KÖŞE BAŞLARINDA YORGUN SOKAK KADINLARI.
HER ADIMDA AYRI BİR RENK CÜMBÜŞÜ.
MOZAİK TAŞI GİBİ DÖŞENMİŞ HAYATLAR.İSTANBUL SOKAKLARINA ....
BU KÖŞE DE KALDIRILIYOR,
DÜŞEN DÜŞTÜĞÜ YERDEN
DİĞER KÖŞEDE, BİR BAŞKA NEDENDEN
TEKMELENMEK ÜZERE YENİDEN.
SEYYAR SATICILAR,KADIN SATANLAR,ZEHİR SAÇANLAR...
VE DE SATILIK HAYATLAR...
HEPSİ,HEPSİ,HEPSİ
İSTANBUL'UN DİZLERİ KANAYAN SOKAKLARINDA
Yalnızlık Allah'a mahsus derler ya.....
yalnızız işte.
yalnızız işte.
13 Kasım 2008 Perşembe
11 Kasım 2008 Salı
İnsan, Allah'ın yarattığı muhteşem bir varlık.Mükemmel,düşünürken aklın zorlandığı bir düzen.
milyonlarca hücre,kilometrelerce damar,bilgisayar gibi bir hafıza.....
Diyorum ya;mükemmel bir varlık şu insan.
Lakin zaman zaman teklemelerde olmuyor değil.Bazen insanın kendisinden kaynaklanıyor,hani vücuduna gereken özeni göstermiyor ya da dikkatsizliği yüzünden kazalarla karşılaşıp bazı organlarını veya canını yitiriyor.
Bazen de ölümle - kalım arasında ki o incecik çizgide gelip gidiyor.Birileri hani birileri çıkıpta o ölümle kalım arasındaki çizgide ölüme istemeye istemeye elini uzatana,
elini uzatsa gel dese.....
O'nun korku dansını yine korku ve gözyaşıyla izleyen sevenlerine,ben size yardıma hazırım dese... bazen maddi, bazen manevi
Oluverse ne olur sanki
İçinde mutlu,mutsuz günlerimin geçtiği dünyaya veda edeceğim gün gelmeden organ nakli için gidip form doldursam,
Desem ki;
Dünyaya bir zamanlar gülerek bakan gözlerimi bir görmeyene...
İki yanımda sağlıkla taşıdığım,öldükten sonra birlikte götürürsem çürüyecek,bırakırsam bir canı mutlu ve sağlıklı edecek böbreklerimin.....
Duyduğu ıstırapla sıkılan,mutlu olduğunda dünyaları içine sığdıran kalbimin bir yaralı kalbe faydası olacağını bilmek...
ne olur?
Öldükten sonra bedenim zerrelerine ayrılırken....
Ben yediveren gülü gibi,ayrı ayrı bedenlerde yeniden açacağım....
Ya da Harran'ın suyu gibi mutluluk gözyaşı olup,artık mutlu olan insanların gözlerinden akacağım.........
milyonlarca hücre,kilometrelerce damar,bilgisayar gibi bir hafıza.....
Diyorum ya;mükemmel bir varlık şu insan.
Lakin zaman zaman teklemelerde olmuyor değil.Bazen insanın kendisinden kaynaklanıyor,hani vücuduna gereken özeni göstermiyor ya da dikkatsizliği yüzünden kazalarla karşılaşıp bazı organlarını veya canını yitiriyor.
Bazen de ölümle - kalım arasında ki o incecik çizgide gelip gidiyor.Birileri hani birileri çıkıpta o ölümle kalım arasındaki çizgide ölüme istemeye istemeye elini uzatana,
elini uzatsa gel dese.....
O'nun korku dansını yine korku ve gözyaşıyla izleyen sevenlerine,ben size yardıma hazırım dese... bazen maddi, bazen manevi
Oluverse ne olur sanki
İçinde mutlu,mutsuz günlerimin geçtiği dünyaya veda edeceğim gün gelmeden organ nakli için gidip form doldursam,
Desem ki;
Dünyaya bir zamanlar gülerek bakan gözlerimi bir görmeyene...
İki yanımda sağlıkla taşıdığım,öldükten sonra birlikte götürürsem çürüyecek,bırakırsam bir canı mutlu ve sağlıklı edecek böbreklerimin.....
Duyduğu ıstırapla sıkılan,mutlu olduğunda dünyaları içine sığdıran kalbimin bir yaralı kalbe faydası olacağını bilmek...
ne olur?
Öldükten sonra bedenim zerrelerine ayrılırken....
Ben yediveren gülü gibi,ayrı ayrı bedenlerde yeniden açacağım....
Ya da Harran'ın suyu gibi mutluluk gözyaşı olup,artık mutlu olan insanların gözlerinden akacağım.........
5 Kasım 2008 Çarşamba
Karartma gecelerini yazan benim
O,hep yalnızlığı,mutsuzluğu anlatan deli şairim
Denize her olta atışında ayakkabı, konserve kutusu çeken de benim.
İnsan bilmediği duyguları nasıl anlatır?
Adını duyduğum mutluluk
MMM'lerde satılan Fransız usulü salyangoz konservesi gibi benim için.
Huzur ise Nemrut'taki Büyük İskender'in resimlerini gördüğüm,dokunamadığım lahit gibi
Kahır şiirleri yazmaktan tırlatacağım
Ve birazdan diyormuşum ki,
Dünyanın sekizinci harikası da benim!
O,hep yalnızlığı,mutsuzluğu anlatan deli şairim
Denize her olta atışında ayakkabı, konserve kutusu çeken de benim.
İnsan bilmediği duyguları nasıl anlatır?
Adını duyduğum mutluluk
MMM'lerde satılan Fransız usulü salyangoz konservesi gibi benim için.
Huzur ise Nemrut'taki Büyük İskender'in resimlerini gördüğüm,dokunamadığım lahit gibi
Kahır şiirleri yazmaktan tırlatacağım
Ve birazdan diyormuşum ki,
Dünyanın sekizinci harikası da benim!
4 Kasım 2008 Salı
Nemrut tapınaklarının gece yalnızlığını yaşıyorum.üzgünüm desem değil,sıkkınım desem hiç.
Bir kartalın pençesindeki tavşan gibi hissediyorum kendimi şaşkın,korkulu.
Bazen soğukta üşümüyorum,bazen de sıcağı hissetmiyorum.Kanım çekiliyor yavaşça tırnak uçlarımdan.
sanki bu dünyaya ait değilmişim ...
Diyorum ki;önemli olan hayatta yapayalnızken,terkedilmişken yaşama tutunabilmek,inatla ayakta kalabilmek.......
Ne için,kim için
Herkese göre anlamı ve cevabı farklı
Bir kartalın pençesindeki tavşan gibi hissediyorum kendimi şaşkın,korkulu.
Bazen soğukta üşümüyorum,bazen de sıcağı hissetmiyorum.Kanım çekiliyor yavaşça tırnak uçlarımdan.
sanki bu dünyaya ait değilmişim ...
Diyorum ki;önemli olan hayatta yapayalnızken,terkedilmişken yaşama tutunabilmek,inatla ayakta kalabilmek.......
Ne için,kim için
Herkese göre anlamı ve cevabı farklı
Neler unutulmuyor
Bu şehirde akşamdan sabaha
Bitimsiz değil hiçbirşey,biliyorum
Gönlüm delilik dağlarında
Üstümde dönüp dururken akbabalar
Tüm ağırlıkları bırakıp geride
Boşvermişliğin derin vadilerinden geçiyorum...
Bunca gönül yorgunluğu,ar belası...
Öylesi günlerden birinde
Yine duygularımla saklambaç oynarken
Kaybettim ebe duvarını
Teker teker sobeliyorlar beni...
başlıksız
Bir parmak bal,
Ve;ben
Yalan gülüşlere aldanan kelebek
Yalan baharların böceği
Tabii ki ömrün kısa!
Yalan zamanlar içindesin
Ne zaman doğup, öldüğünü
hiç bilmeyeceksin
Sen de yalan olacaksın!
Ne konduğun çiçekler
Ne,kovalandığın vadi
Koparılan kanadının hesabını kim soracak?
Belki de sadece sen suçlanacaksın.
Jale...
Ve;ben
Yalan gülüşlere aldanan kelebek
Yalan baharların böceği
Tabii ki ömrün kısa!
Yalan zamanlar içindesin
Ne zaman doğup, öldüğünü
hiç bilmeyeceksin
Sen de yalan olacaksın!
Ne konduğun çiçekler
Ne,kovalandığın vadi
Koparılan kanadının hesabını kim soracak?
Belki de sadece sen suçlanacaksın.
Jale...
merhaba
bir fincan kahve eşliğinde, renkler ve sesler arasında bir yolculuk....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)